28 Ocak 2013 Pazartesi

Delikli kafalardan sıkılan adamın deliksiz kafa arayışı 1

Delikli kafalardan sıkılan adamın deliksiz kafa arayışında heyecan doruktaydı. İstanbul'un bütün semtlerinde deliksiz kafa arayışlarını sürdüren İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo Samatya sahilinde kafasına düşen dalla irkildi.  Akşam karanlığında düşen dallardan nefret ederdi ve dal kafasına isabet etmşiti. Bu durumu bir işaret olarak gören İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo, bu lüzumsuz arayışından vazgeçeceği sırada yanına gelen Deliksizkafagülriz'in sureti ile sarsıldı. Daha önceden görmediği bir ademoğlu sureti karşısında ne yapacağını bilemeyen İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo, "Merhaba efendim, nasılsınız" deyiverdi. Deliksizkafagülriz "Sanırım kendinizi Devlet Tiyatrosu'nda sandınız efendim, kanaatimce aydınlanmaya ihtiyacınız var. Burası Devlet Tiyatrosu sahnesi değil, burası Samatya sahili ve burada insanlar böyle konuşmaz." dedi. "İnsanların nasıl konuştuğunun ne önemi var, kendimizce yeni bir dil oluşturma istidadımız olabilir diye düşünmüştüm, yanılmışım." diye karşılık verdi. Bir süre birbirlerini süzen bu iki ademoğlu beraber Cankurtaran'a doğru yürümeye başladılar.
Ademoğulları böyledir, beraber yürürler ve yürürken hep düşünürler. Bu düşünceler kimi zaman vazıh kimi zaman ise mütesettir halde olabilir. Şamil düşünceler genellikle mütesettirdir. İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo o akşam oldukça mütesettir düşünüyordu. Hayatında ilk defa bir deliksiz kafayla yürüyordu. Bu, hem iyiydi hem kötüydü. İyiydi çünkü tecrübeydi. Kötüydü çünkü sonunu kestiremiyordu. Hayat ona bilmediğin şeyden korkacaksın diye öğretmişti, o da kulağına küpe, hayatına şiar etmişti bu sözü. Yürürken bir yandan çevresini kolaçan ederken bir yandan da Deliksizkafagülriz'i göz ucuyla süzüyordu. Anlamlandırmaya çalışıyordu içinde bulunduğu durumu. "İsminiz nedir?" diye saçma bir soru daha sordu. Karşıdan bir cevap alamayınca bozuldu. "İsminizi söylemezseniz size bir isim bulmam gerekecek ve ben isim bulmada hiç yetenekli değilim. En son koyduğum isim Şakir'di." dedi. Deliksizkafagülriz oralı olmadı, neden olsundu. Deliksiz kafasını sahile çevirdi ve kayalıklara doğru yürüdü. Kafasında hiç delik olmamasına rağmen kayaların üstünde usta bir akrobat edasıyla zıplıyordu. İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo da şaşkın gözlerle onu izliyordu. Birden denize atladı ve tekrar denizden çıktı. Tekrar atladı ve tekrar çıktı. İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo, seslenmek için bir isim buldu ona: Deliksizkafagülriz. "Deliksizkafagülriz, Delksizkafagülriz ne yapıyorsun orada? Hava çok soğuk, üşütüp hasta olabilirsin diye endişeleniyorum" diye bağırdı. Söylediği şeye kahkahayla gülen İşsizgüçsüzgillerdenhafızmemo, bulduğu ilk deliksiz kafalı insanın son dalışından sonra denizden çıkamamasına üzülmedi. Dünyadaki diğer deliksiz kafalı insanları bulmak için yoluna devam etti.
Arayacak bir şeylerin varlığı onu fazlasıyla mutlu ediyordu.